YERMEKÂN,
adını -dünyanın zemini olarak- yeryüzünde, bilinen anlamıyla sınırlarla çizilmiş bir mekân olmasından alır. Ancak mekânı bu anlamının dışında, varlığın herhangi bir formda var olduğu yer olarak tanımlamaktan yanadır. Mekanın yeryüzü kadar kapsayıcı, açık ve dönüştürebilir olmasını önceler, uzamın ve dahiliyetlerinin altını çizer.
Yermekân, düşünüm, üretim ve paylaşım için hem fiziksel hem de zihinsel bir zemindir. Alternatiflerin çoğalabileceğine duyduğu inançla mekânı paylaşıma açar, çeşitli atölye çalışmaları yürütür, etkinlikler düzenler ve elbette birlikte yemekler yemeye, şarkılar söylemeye de açıktır.
•
Fotoğraf: Tuba Karadeniz
Fotoğraf: Serhat Şatır
Biz, yaratıcılığı ön planda tutarak ortaklaşmayı amaçladığımız, sınırları belirlenmiş bir mekânda herkes için sınırsız hareket alanı oluşturmak istiyoruz. Mekânın dönüştürülebilir, eksiltilebilir, çoğaltılabilir ve elbette paylaşılabilir olduğunu düşünmekle birlikte sanat yapmayı diğer eylemlerden ayrı bir edim olarak görmüyor, sadece yaşıyoruz.
Hazel Kılınç, Ekin Kula, Zeynep Üçöz